Haftalık yazılar gibi oldu ama nedense bütün bir haftadır melankoli yazamama halleri yaşadım. Ve bugün Pazar son yazımın üzerinden tam bir hafta geçti. Kocaman yedi gün. Nasıl geçtiğini algılayamadığım takvimdeki kayıp yedi gün gibi geçen yeni bir yedi gün daha ömrümden yedi işte.
Tamamiyle uyumak ve uykusuz kalma arası bir 7 gün bir çok gelişme olan bir hafta ilk önce gerçek sevgiden gerçek sevgiliden keşkeler dolu bir mesaj. Keşkelerin değilim keşkelerim değilsin hem aklımın hem kalbimin büyük köşesinin tek sahibisin cebimdeki umutlarımsın sen veya başka birine dair.
Mesaj dedik te bu günlerde birilerinden gelen mesajlarda heyecana boğuyor anlamadım ne iş ne ayak ? ( Ne iş ne ayak kelimesi benim jargonumla ilgisiz ama anlayan ve anlaması gereken anlayacaktır. = )
Aklımı kaçırmalıyım hem bu aralar hem de buralar ona zararlı farkındayım. Sabrın sonu selamet fakat hala sabretmek ve hep sabretmeye mahkum kalmak bir kader mi bilmem. Ama şükür ey Yaradan Senden geldi.
Bu arada Mevlana Celaleddin’i Rum’i kendi deyimiyle sevgilisine – yarin vuslatına kavuştuğu – aslında sadece mekan değiştirdiği ( Çünkü ölümü bu denli anlatan biri için ölüm kelimesi bile yakışmıyor ) Yaradan-a kavuştuğu Şeb-i Arus – un yıl dönümü idi. Mevlana ‘ yı çok beğendiğim ve çok zaman hayatımın yön göstergesi olan yılan avcısı misali ile büyük minnetle ve hürmetle anıyorum. – Nasıl Bir aşk bu içimdeki alevlenmiş yüreğim.
Bat for Lashes’in uzun süredir dinlemediğim eşsiz şarkıları hele bir şarkısı var ki What’s A Girl To Do deli bir şey ya - ve Farid Farjad’ın kulağımın pasını silen kemanının telleri haftaya uygun müzikler idi sık sık kendini tekrar eden.
Bu haftanın enleri ve ilkleri God Of War 3 ün videosu ile devam etti. - benim için oyun aleminde dönüm noktası olan – ki bu dönüm noktası gerçekten kelimelerle anlatılamayacak bir deneyim çünkü GOW benim gibi hard olmayan fakat sanal dünyada belirli bir yol katetmiş biri için gerçek manada sürprizlerle doluydu ve hayretler uyandırmıştı hatta ilk oyunu sık sık rüyalarımda oynadığımı hatırlarım. Böylesine bir şey yapılamazdı ve yapılmamıştı eskiden her defasında bir labirentten çıkmamız istenirdi şimdi ise labirenti kökten yerinden oynatmamız çözmemiz isteniyordu. ( Daha oyunlar için ve ilgili yazacak bir çok yazım olacak ) God Of War 3 ‘ün yep yeni oyun içi görüntüleri ve traileri vardı. Kratos, Zeusun ona yaptığı büyük yanlıştan sonra hiddetini zapt edemiyor! ( zaten zapt etme konusunda başarılı biri değildi )
Ve haftanın finali dolu dolu gözyaşlarıyla bitti. Harun Hocanın şiddetli tavsiyesi üzerine meraklanıp ta gecenin saat 3 üne kadar ekran başında gözyaşlarına boğulduğum inanılmaz ötesi film. Bilmem herkese aynı duyguları verir mi ama bu kadar sıcak ve samimi bir filmi izlemeyeli çok uzun süre olmuştu. Aynı zamanda ağlama vaktimde gelmişti hani yaradı desem yeridir.
Film - I Am Sam - Ben Sam – özürlü bir babanın aslında özürlü olanların özrü bulunmadan özür yaratanların olduğunu gösterdiği inanılmaz bir film. Filmin performansı bir saniye olsun düşmedi o kadar yoğun duygular var ve o kadar güzel işlenmiş ki – Hele Lucy nin o gece sırf babasının yanında kalmak için yaptıkları anlatılmaz. Sam in tarihinde ilk kez Perşembe video gecesini ekmesi - arkadaşları - aklının yakın ama bir o kadar uzak yanları anlatmak yersiz. - herkesin ömründe en az birkaç kez izlemesi gereken güzide bir film.
Başlığa gelince çok özel bir sebebi yok ama dolu dolu bir hafta için söylenebilecek bir kelime zaten şu sıralar ekranımı süsleyen dört mevsim tasviri de onaylar gibi – dışarısı çok soğuk ama içim dört mevsim bir ara donuyorum bir ara yanıyorum.
Neyse bu bir hafta da böylece geçti sonlara doğru adım adım yaklaşıyorum eskileşmişin sonu yeni olanın başlangıcı olmayabilir ama eski olan yeterince eskimişti kararım kesindir. Şimdi fondan Volkan Konak Söylüyor. Verin beni mektebe Ayşem le okuyayım. – Kurban olayım Ayşem yazdığın yazılara. - Ela Ela Leose. -
Tamamiyle uyumak ve uykusuz kalma arası bir 7 gün bir çok gelişme olan bir hafta ilk önce gerçek sevgiden gerçek sevgiliden keşkeler dolu bir mesaj. Keşkelerin değilim keşkelerim değilsin hem aklımın hem kalbimin büyük köşesinin tek sahibisin cebimdeki umutlarımsın sen veya başka birine dair.
Mesaj dedik te bu günlerde birilerinden gelen mesajlarda heyecana boğuyor anlamadım ne iş ne ayak ? ( Ne iş ne ayak kelimesi benim jargonumla ilgisiz ama anlayan ve anlaması gereken anlayacaktır. = )
Aklımı kaçırmalıyım hem bu aralar hem de buralar ona zararlı farkındayım. Sabrın sonu selamet fakat hala sabretmek ve hep sabretmeye mahkum kalmak bir kader mi bilmem. Ama şükür ey Yaradan Senden geldi.
Bu arada Mevlana Celaleddin’i Rum’i kendi deyimiyle sevgilisine – yarin vuslatına kavuştuğu – aslında sadece mekan değiştirdiği ( Çünkü ölümü bu denli anlatan biri için ölüm kelimesi bile yakışmıyor ) Yaradan-a kavuştuğu Şeb-i Arus – un yıl dönümü idi. Mevlana ‘ yı çok beğendiğim ve çok zaman hayatımın yön göstergesi olan yılan avcısı misali ile büyük minnetle ve hürmetle anıyorum. – Nasıl Bir aşk bu içimdeki alevlenmiş yüreğim.
Bat for Lashes’in uzun süredir dinlemediğim eşsiz şarkıları hele bir şarkısı var ki What’s A Girl To Do deli bir şey ya - ve Farid Farjad’ın kulağımın pasını silen kemanının telleri haftaya uygun müzikler idi sık sık kendini tekrar eden.
Bu haftanın enleri ve ilkleri God Of War 3 ün videosu ile devam etti. - benim için oyun aleminde dönüm noktası olan – ki bu dönüm noktası gerçekten kelimelerle anlatılamayacak bir deneyim çünkü GOW benim gibi hard olmayan fakat sanal dünyada belirli bir yol katetmiş biri için gerçek manada sürprizlerle doluydu ve hayretler uyandırmıştı hatta ilk oyunu sık sık rüyalarımda oynadığımı hatırlarım. Böylesine bir şey yapılamazdı ve yapılmamıştı eskiden her defasında bir labirentten çıkmamız istenirdi şimdi ise labirenti kökten yerinden oynatmamız çözmemiz isteniyordu. ( Daha oyunlar için ve ilgili yazacak bir çok yazım olacak ) God Of War 3 ‘ün yep yeni oyun içi görüntüleri ve traileri vardı. Kratos, Zeusun ona yaptığı büyük yanlıştan sonra hiddetini zapt edemiyor! ( zaten zapt etme konusunda başarılı biri değildi )
Ve haftanın finali dolu dolu gözyaşlarıyla bitti. Harun Hocanın şiddetli tavsiyesi üzerine meraklanıp ta gecenin saat 3 üne kadar ekran başında gözyaşlarına boğulduğum inanılmaz ötesi film. Bilmem herkese aynı duyguları verir mi ama bu kadar sıcak ve samimi bir filmi izlemeyeli çok uzun süre olmuştu. Aynı zamanda ağlama vaktimde gelmişti hani yaradı desem yeridir.
Film - I Am Sam - Ben Sam – özürlü bir babanın aslında özürlü olanların özrü bulunmadan özür yaratanların olduğunu gösterdiği inanılmaz bir film. Filmin performansı bir saniye olsun düşmedi o kadar yoğun duygular var ve o kadar güzel işlenmiş ki – Hele Lucy nin o gece sırf babasının yanında kalmak için yaptıkları anlatılmaz. Sam in tarihinde ilk kez Perşembe video gecesini ekmesi - arkadaşları - aklının yakın ama bir o kadar uzak yanları anlatmak yersiz. - herkesin ömründe en az birkaç kez izlemesi gereken güzide bir film.
Başlığa gelince çok özel bir sebebi yok ama dolu dolu bir hafta için söylenebilecek bir kelime zaten şu sıralar ekranımı süsleyen dört mevsim tasviri de onaylar gibi – dışarısı çok soğuk ama içim dört mevsim bir ara donuyorum bir ara yanıyorum.
Neyse bu bir hafta da böylece geçti sonlara doğru adım adım yaklaşıyorum eskileşmişin sonu yeni olanın başlangıcı olmayabilir ama eski olan yeterince eskimişti kararım kesindir. Şimdi fondan Volkan Konak Söylüyor. Verin beni mektebe Ayşem le okuyayım. – Kurban olayım Ayşem yazdığın yazılara. - Ela Ela Leose. -
Alish 2oo8
Alicim filmi beğendine sevindim. Bu filmde ben de benzer duyguları yaşamıştım. Gerçekten mutlaka izlenmesi gereken bir film. Filmler ve oyunlarla ilgili yeni deneyimlerinde görüşmek üzere...
Haren Hojam ömrümsün teşekkür ederim elbette yazacağım uzun. güzide yorumun beni sevindirdi. ilgini çekmesi daha fazla :) Hadi görüşecez. ( ilginç gelişmeler var)..