Yenilen Yenilik...

31.01.2010 zaman: Pazar, Ocak 31, 2010 Gönderen illegalizma


Leyla...

Zamanın ardımıza düşüp ardımızı rahatsız ettiği zamanların ucunda bucağında sessiz sedasız yaşıyoruz işte. Haftada Bir - Leyla'ya ağıttır. Küçük bir an küçücük zamanlar diliminde içime doluşmuş bir aşkın sonsuza kadar izdüşümlerini kendimin sanki unutmak isteyip aslında sadece sanmak gibi bir kelimeyle kendi sanrılarıma sığınma halim olup. Unutmanın aksine anımsayacağımı umduğum yazılar birikimi işte.

Yıllar yıllar sonra bir hayatım olduğunda, bir hayatın bana bağlı olduğu civarlarda yeniden açıp okuyacağım bir günce. Yare yazıldığım, yeryüzünden silinip de manevi alem de bütün benliğimle dişimle tırnağımla var olduğum anlar.

Yar'dan habersiz Yar'dan aldığım emanet Yar'e doğru yol almakta. Bu yol ki hasret ateşinde yanmak Gurbet soğuğunda donmaktan daha çetin acılara gebe. Onca özleme hasrete rağmen asla Rahman'a Yar'ı aldığı için isyan etmeden. İsyan da ne kelime imiş. Bu duruma şükretmek kaderini kabullenmek bilinci ve ruh haletiyle. En büyük ayrılığın içinde olsam bile her an her saniye aklımı kemirsin diye Leyla, Aklıma hükmediyorum. Aşkın gelip aklı kovmasını değil. Aklıma doluşan eşsiz hatıraların aşkı bağrına almasını arzuluyorum. İşte o zaman gönüllü alıyor eline bavulunu o akıl, çekip gidiyor. Gerçeğin ne hayalin ne olduğunu kestiremediğim bir geceden bir anı; yanı başımda oturmuş nefesini yokluyorum. Kalbim kalbime değiyor. Ruhumun bu kadar çok kendine kaçamak hali yoktur bilmekteyim. Hala yanı başımda oturmuş. Susuyor aynı yere bakıyoruz. Çok ötelerden bir ses doluşuyor içime aşk aynı yere bakmaktır. Bunu söyledikten sonra o ses selam veriyor ve çekip gidiyor.

Güzel olmak, çirkin olmak, bütün dünyevi kavramlardan arınmak, seni sevmek senden ziyade güzel bulamamak, her tarafı güzel dünyada. Sen varsın ya
sen işte demek sessiz sedasız kendine konuşmak kendinle konuşmak. gözlerdeki yaşın sen olması. Sen olmasan da yaşanılmış her şeyi seninle yaşamak. Sensizken bile sadece sana Yaşamak.

Bir Ana Bir Oğul...

Bütün dünyayı Yedi katı ile sema yedi katı ile yer kabuğu. Milyonlarca çeşidi milyon canlısı cansızı ile donatmadı mı ki sevgisi ile YARATICI. Hu der Yer Hu der gökyüzü içtekiler dıştakiler. Ayrı ayrı ama kendi içinde ve kendi dışında her şey içerde ve tamamen dışarıda…

Hey Hak aşkdan bunca dem vuruyorum ama bilmekteyim her aşk ancak Allah der. Zahıri bütün aşklar kapılarının sonunda ancak Allah'a ulaşmalıdır. Yaradan'a ulaşamayan sevgi Heba olur erir biter. Faniye sevdalanmamalı. Ancak ruhun ölümsüzlüğü asıl ölümsüze aşk ile bağlanmalı ki bu dünya o ruha bir tiyatro sahnesini, Olan olmayan her şeyi bütün ayrıntısıyla gösterebilsin.

Gün gelsin ki Anasından nice zamandır ayrı kalmış bir evladı Hazin bir veda ile evladını bu dünyanın dibine gömmüş kendi hasretiyle yanmış bitmiş bir ana yüreği bağrına alsın. Çok uzakta gurbette olsun her şey. Zaten bütün alem gurbettir hem o anaya hem o evlada. Fakat bütün dünya sıladır. Öylesine kucaklasın ki elsiz ayaksız fakat öylesine sarınsın ki ve öyle bir sarılmışlık hissi olsun ki. Onca zaman hep birbirini arayan Aşık ve Maşukçasına. Tek kelime etmesin artık ne ana ne evlat. Dünya Hem Anaya Hem Evlada Bir seyrü sefer ziyafeti hazırlayıversin. Ve Yer Gök Allah’ı zikretmeye devam etsin.


Aksayan Aksaklığın gerçekleşmesi

Nice zamandır yazıyorum haftada bir aksayacak bazen yayınlanamayacak diye ama en ciddi aksamayı ne yazık ki geçtiğimiz üç hafta içinde yaşadık. Ama şimdilik bunu söyleyebilirim ki kıyıda görünen artık aksamanın olmayacağı. İmkanlar dahilinde haftada bir her hafta yazılmaya yayınlanmaya devam edecek. Eskisi gibi sadece Haftada bir kez.

Haftanın Enleri

Uzun süredir hayatın ne kadar zor olduğundan dem vurmuşum da yazamamışım. Bakıyorum da meğer varmış yazılacaklar. Profesör Suat Yıldırım’a ait Kur-An’ı Kerim Meali Dünyayı anlatan kitap öyle sorularıma öylesine sert çıkmazlarıma cevap buldu ki şaşırdım kaldım. Gerçekten Kur-an’I Kerim her zamana hitap etmekte henüz birkaç ay önce yine okumuştum ama şimdi şunu algılıyorum birkaç ay önceki ben şimdi ki benden farklı bir benmiş. Malumunuz Enler bölümü uzun uzadıya uzardı ama Şimdi bütün dünyadaki en büyük mucizenin ardına başka bir en eklemek makul kaçmaz!

Haftaya Görüşme temennisiyle

Serserinin deyimiyle

Selametle....


Ali 2o1o

0 Comments

Hadden Halsiz...

26.01.2010 zaman: Salı, Ocak 26, 2010 Gönderen illegalizma


Herşeyi söyledim mi ?


Hiçbirşey söylememişim...


Ne Kadar çok susmuşum meğer...


2010 Bir görünmez kapının ardından açılan başka bir görünmez kapı...


Demedim mi?


Oraya gitme demedim mi sana, seni yalnız ben tanırım demedim mi?

Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen,

dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?


Demedim mi şu görünene razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,

onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi? Ben bir denizim demedim mi sana?

Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,

senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?



Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,

Senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin, demedim mi soğuturlar seni.

Oysa senin ateşin ben'im, sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi? Kötü huylar edinirsin demedim mi?

Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?

Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?


Mevlana Celaleddin Rumi...


Haftada Bir Haftaya Pazar günü yeni yazısıyla yeniden Burada...
Selametle...
Ali 2o1o

1 Comment