Bu yazımı yine sana yazıyorum…

O çok sıcak şehrin bir köşesindesin küçücük kalbin…

Bu biraz garip gelebilir sana ben kalbinin parmaklarının ucunda attığını düşünüyorum…

Hani elinde kalem yazarken…

Tutkuyla sarıldığın kahve fincanına dokununca…

Ben sana yazmayınca yani yazılmayınca bir şeyler eksik sanki her şey yarım yamalak. Bir parçası kopmuş kalp. Diğer tarafından vazgeçilmiş lisan. Sessizlik ses her şey anlam dahilinde oluyor sana yazınca sana yazılınca…

Sen ey sevgili bu dünyada bir hüzün adına saklı nasibim. Nasipsizliğim gayrı bütün cihanda…

Sen bana nasip olunca ben bütün sözlerimi sen diye söylüyorum. Çiçek diyorum sen geliyorsun. Gül diyorum ağla diyorum da sen etrafımda dolanıyorsun…

Ben ki tutuğum Ben ki Lal sözlerim ardındaki sessizliğim. Biliyormusun seni ses etmeden sevdim gürültü içimde onca depremler yıkımlar yaşanırken…

Seni böylesi tutkuyla sonsuz suskunlukta sevdim…

Bir kez daha Anlıyorum ben seni sevdim…

Bir erkeğe ne kadar yakışırsa aşk seni sevda tahtına oturtup acısını da bal eyleyip sevdim bu sevdanın…

Ne diyeyim

Ben herhangi bir adam..

Seni sevdim işte.

Sevgi kelimesinin en sonsuz derinliğinde…

Haftada bir.

Sevda halinde Gönül krizlerinde hala her şeyden çok sadece seni sevmekte…

Haftaya görüşmek üzere

Selametle

Alish 2o1o

1 Comment

1 Response so far.

  1. handan says:

    http://fizy.com/s/1gr20p

Yorum Gönder